14 MAYIS ECZACILIK GÜNÜ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Bilimsel Eczacılık 179. Yılında

 

Tarihle beraber var olan mesleğimiz 14 Mayıs 1839 yılında Mekteb-i Tıbbiye içinde eczacılık sınıfı açılmasıyla eczacılık akademik meslek gruplarına dahil olmuştur. Bu nedenle mesleğimiz için simgesel bir tarihtir. Eczacılık Günü olarak meslektaşlarımızın katılımıyla kutlamaktayız.

 

Ülkemizde Eczacılık Günü ilk olarak 50 yıl önce kutlanmaya başladı. 14 Mayıs Eczacılık Günü o dönemin Türk Eczacılar Birliği Merkez Heyeti’nin üyeleri, Eczacılık fakültesi öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı’nın yetkilileri, eczacılar ve eczacılık fakültesi öğrencilerinin katılımıyla İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde düzenlenen bir törenle başlamıştır. Her yıl artan coşku, üyelerimizden aldığımız destekle Eczacılık Günümüzü kutlamaya devam etmekteyiz.

 

Meslek birliğimizin kuruluşundan 62 yılı aşkın bir süre geçti. Geçmişimizin yarattığı tecrübe ve birlikteliğimizden aldığımız güçle halk sağlığını önceleyen bir meslek örgütü olarak çalışmaktayız. 54 bölge eczacı odası, 35 bini aşkın üyesiyle mesleğimizden aldığımız güvenle halk sağlığını korumaya ve toplum sağlığını geliştirmeye çalışan sağlık meslek örgütüyüz.

 

Meslek örgütleri, Anayasadan aldığı güvenceyle demokrasinin tüm çarklarını işleten kamu kurumu niteliğindeki kurumlardır. Toplumun sigortası konumundadır. Meslek örgütleri, aynı zamanda meslektaşlarının çıkarlarını korumak için çalışırken ülke ve toplum gereksinimlerini de göz önünde bulunduran sivil toplum kuruluşlarıdır.

 

Türk Eczacılar Birliği ise hem halk sağlığını önceleyen hem de meslektaşlarının çıkarlarını koruyan demokratik ve akademik kitle örgütüdür. Birliğimiz Eczacılık Fakültesinde okuyan öğrencilerimizin akademik hayatlarına katkı koymak için burslar vermektedir.

 

Eczacılık fakültelerimizin çalışmalarına akademik ve maddi destek olmaktadır.

 

Meslektaşlarımızın gelişimi için düzenlediği kongre ve meslek içi eğitimleri düzenlemektedir.

 

Avrupa’da ve dünyadaki eczacılıkla ilgili çalışmaları yakından takip ederek ülkemizde uygulanması için çalışmalar yapmaktadır.

 

Yardımlaşma Sandığı’ndan sağladığı kredilerle üyelerimize can suyu olmaya devam etmektedir.

 

Doğal afetler nedeniyle zarara uğramış üyelerine verdiği desteklerle yanında olan meslek örgütümüz en büyük gücümüzdür.

 

Ülkemizde ruhsatı bulunmayan ve ülkemizde bulunmayan ilaçları yurtdışından temin etmekte ve hastalarımıza ulaştırmaktadır.

 

Sağlığımızın gelişmesinin eğitimle olacağı bilinciyle ‘Eczacıdan Bir Tuğla, TEB’den Bir Okul’ kampanyasıyla Antalya, Diyarbakır ve Van’da yaptırdığı okullarla ülkemizin gelişmesine de büyük katkıları olmuştur.

 

Van depreminde tır eczanemizle bölge halkına hizmet etmiştir.

 

Odağımızda insan ve toplum sağlığı var. Dün olduğu gibi bugün de mesleğimizin ve ülkemizin geleceği için çalışıyor, meslektaşlarımızın haklarını korumak ve seslerini duyurmak adına adımlar atıyoruz ve diyoruz ki:

 

Mesleğimiz için Birlik’leyiz

 

Meslektaşlarımız için Birlik’leyiz

 

Halkımız için Birlik’teyiz

 

İlimizde 450 ülkemizde 25 binin üzerinde eczacımızla hastalarımıza hizmet veriyoruz. Eczacılarımız hastalarımızın rahatlıkla ulaştığı kimi zamanlarda ilk başvurdukları sağlık çalışanlarıdır. Hekimlerimiz tarafından düzenlenen tedavilerin başarıya ulaşması yani hastalarımızı iyileştirmek için kullanacakları ilaçları ne şekilde, ne zaman, ne kadar sürede kullanacaklarını anlatıyoruz. İlaçları kullanırken oluşabilecek yan etkilerin neler olduğu kullanmış olduğu başka ilaçlar varsa ilaç-ilaç, ilaç-besin etkileşmelerinin en asgariye indirmeyi amaçlayarak başka bir sağlık sorununu çıkmaması için çalışıyoruz. Hastamızın daha rahat bir şekilde hastalığını atlatabilmesi için gerekli tavsiyelerde bulunarak hem iş gücü kaybının önüne hem de sağlık harcamalarının azaltılmasında çok önemli rol oynuyoruz. Hastalıkların önlenmesinde de biz eczacılar hastalarımıza sağlıklı bir yaşam sürmeleri için gerekli önerilerde bulunurken bunların uygulanması için hastalarımızı yakından takip ediyoruz.

 

Bebek-çocuk-genç-yetişkin-yaşlı yaşamın her aşamasında sağlıkta ve hastalıkta her zaman hastalarımızın yanındayız.

 

Değerli Basın Mensupları

 

Bizler beş yıllık zor bir eğitimin sonunda mezun olduk. Mezun olduktan sonra da eğitimin devam ettiği bilincine sahip biz eczacılar teknolojinin ışığında gelişen tıp ve yeni ilaç molekülleri de tedavi protokollerine eklenmesi nedeniyle kendimiz sürekli yeniliyoruz. Düzenlediğimiz eğitimlerle hem meslektaşlarımızın hem de çalışanlarımızın bilgilerini güncel tutmaya çalışıyoruz.

 

Ayrıca Türk Eczacılar Birliğimiz 2015 yılında Rehber Eczanem Programını başlatmıştır. Rehber Eczanem, Serbest eczacılarımızın katılımıyla gerçekleşen sağlık yönetim programıdır. Bu program kapsamında Astım/KOAH ve diyabet modüllerini ilimizde eğitim alan eczacılarımızla uygulamaya çalışıyoruz. Hastalarımızın ilaçlarını daha doğru kullanmasını sağlayarak hastalarımızın yaşamlarına ve ülkemiz ekonomisine verdiğimiz katkıları göstermeyi amaçlıyoruz. sağlık paydaşı olan eczacılarımızın hak ettiği yerlere gelmesini istiyoruz. Bu programla birlikte birçok Avrupa ülkesindeki eczacıların, tansiyon ve şeker takibi, aşılama, sigara bıraktırma gibi verdiği ekstra hizmetler ve sunduğu danışmanlık karşılığında aldığı hizmet bedelinin ülkemizde de uygulanması sağlanarak eczane ekonomilerine katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.

 

Ülkemiz genç ve dinamik bir nüfusa sahiptir. İşsizlik oranları geçen yıla oranla azalmıştır. Son yıllarda çok fazla sayıda eczacılık fakültesi açılmıştır. Her sene 2000 meslektaşımız aramıza katılmaktadır. Kamuya eczacı alımı son yıllarda artırılsa da istenilen düzeyde değildir. Planlı bir istihdam politikası yaratamazsak birçok meslektaşımız işsiz kalacaktır.

 

Kamuda çalışan eczacı sayımızın yetersiz olması nedeniyle kamuda çalışan meslektaşlarımız performanslarının çok üstünde çalıştırılmakta ve istenilen ücretlerin altında çalışmaktadır. Bu nedenle kamuda çalışan meslektaşlarımızın koşullarının bir an önce iyileştirilmelidir.

 

Bu yıl itibariyle mezun olan meslektaşlarımız eczane açabilmek için serbest veya hastane eczanelerinde bir yıl süreyle staj yapmaları gerekecektir. Serbest eczanelerimizin istihdama katkı sağlayacağı gibi eczanelerimizde verilen hizmetin kalitesi de artacak halk sağlığının korunmasına fayda sağlayacaktır. Ancak eczacılarımıza ekonomik katkılar sağlayacak teşviklerin de yaratılması gerekmektedir.

 

Değerli Basın Mensupları,

 

Ülkemizde sağlık okuryazarlığı istenen seviyelerde olmadığı ve ekonomik anlamada kısıtlı olması nedeniyle toplum sağlığını tehlikeye atacak reçetesiz ilaç uygulamasının tamamen sağlık politikasının gündeminden çıkartılmalıdır. Reçetesiz ilaçla birlikte ilaçta reklamın da önü açılacak dolasıyla şu an reçeteli satılan ilaçlara vatandaşın ulaşması zorlaşacaktır. Ayrıca ihtiyaç hissi yaratılacak bu nedenle bilinçsiz ve gereksiz ilaç kullanımına bağlı alerjilere, zehirlenmelere hatta ölümlere varan sonuçlar çıkacaktır. Sağlık sorunlarını azaltmak yerine çoğalmasına neden olacaktır.

 

İlaçlarda yaşanan fiyat düşüşleri ve sağlık uygulamalarındaki ilaç politikaları nedeniyle meslektaşlarımızın ekonomik sıkıntılara karşı direnecek gücü kalmamıştır. Eczacılarımızın sabit kar ve yüzdesel kar marjlarında yapılacak iyileştirmelerin elzem olduğunu tekrar hatırlatıyoruz. Bizler ekonomik anlamda sıkıntı yaşamayacağımız bir sağlık çalışanı olarak nitelikli bir şekilde mesleğimizi sürdürmek istiyoruz.

 

Ayrıca ilaç fiyatları kur değişiklikleriyle son iki yıldıır güncellenmektedir. İlaç fiyat kararnamesine göre yılda bir defa yapılmaktadır. Bu nedenle ilaçlar, depolara bu dönemde sınırlı sayıda sunulmaktadır. Bizim dışımızda gelişen bu durum nedeniyle hastalarımız ilaca ulaşmakta sıkıntı çekmektedir. Ancak son günlerde artan kur değişikleri kaynaklı ilaç sıkıntıları artacağını düşünmekteyiz. Hastalarımız bulamadıkları ilaçlar için odamıza ulaşabilirler.

 

Şu anda ithalatımızın %19 unu ihraç edebiliyoruz. Dışa bağımlılığımızı azaltacak ilaç politikaları geliştirmeliyiz. Artan üniversiteleri arge merkezlerine dönüştürmeli sanayimizle birlikte yeni ilaç molekülleri üretmeliyiz.

 

Son olarak son günlerde televizyon kanallarında yapılan programlarda insanları yanlış yönlendiren kişiler nedeniyle toplum sağlığı büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Sağlık çalışanı olsalar da bilimsel dayanağı olmayan veya kanıtlanmamış olgularla insanları yanıltmaktadırlar. Özellikle aşı gibi hem birey hem toplum sağlığını ilgilendiren bir konuda insanları yanlış yönlendirmelere sebep olduklarından, toplumda ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirecektir. Hastalıklardan korunmada en büyük ilacımız olan aşıların uygulandıktan sonra ateş ve ağrı gibi hızla iyileşen bulguları olmakla beraber yaşam süremizin uzamasındaki en büyük etkenlerden biridir. Bu nedenle ailelerimiz çocuklarını gönül rahatlığıyla aşılatabilirler. Bir deli bir kuyuya taş atarsa kırk akıllının çıkaramayacağını hatırlatır RTÜK ve Sağlık Bakanlığımızın yanlış beyanlarda bulunan kişiler için çözümler üretip çok kısa bir sürede hayata geçirmesi gerekmektedir.

 

Yaşadığımız coğrafyada çok büyük acılar çektik. Bugünlere gelmemize sebep olan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

 

24 haziranda yaşanacak seçimlerin, ülkemiz, cumhuriyetimiz, demokrasimiz, için hayırlı sonuçlanmasını temenni ediyor daha aydınlık günlerde 14 mayısları kutlamayı ümit ediyorum.

 

Tüm meslektaşlarımızın 14 Mayıs Eczacılık Günü Kutlu olsun.

14 Mayıs 2018 - Okunma Sayısı : 1287