ODA BAŞKANIMIZ BİLAL ARPACI'NIN 14 MAYIS ECZACILIK GÜNÜ BASIN DUYURUSU
Değerli Basın Mensupları,
Eczacılık, 14 Mayıs 1839 tarihinde II. Mahmut tarafından Galatasaray’da tesis edilen Mekteb-i Tibbiye-i Adliye-i Şahane (Askeri Tıp Mektebi) bünyesinde açılan eczacılık sınıfı ile akademik bir meslek grubu olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle 14 Mayıs’ı Eczacılık Günü olarak kutluyoruz.
Pandemi sürecinde önemi daha net anlaşılmakla birlikte meslektaşlarımız en yakın sağlık danışmanı olarak ülkemizin 27 bin noktasında 7 gün 24 saat ilaç ve danışmanlık hizmetini kesintisiz sürdürmüştür.
Pandemide hayatını kaybeden 76 meslektaşımızı, 24 eczane teknisyenimizi ve 2 oda çalışanımızı saygıyla anıyor, canla başla mücadele eden meslektaşlarımıza şükranlarımızı sunuyor, 14 Mayıs Eczacılık Bayramını kutluyorum.
Değerli Basın Mensupları,
Pandeminin sonuna geldiğimizi düşünmeyelim. Bilim insanları yeni salgınların çıkacağını öngörmektedir. Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle gezegenimiz üzerinde yaşayan türlerin yer değiştirecek olması ve bu canlılarda bulunan virüslerin bulaş riskinin artmasıyla dünyanın yeni salgınlarla savaşmaya devam edeceği düşünülmektedir.
Dünyada ekonomik zorlukların arttığını görmekteyiz. Pandemi sonrası artan talebin karşılanamaması, üretimde yaşanan krizler gibi nedenlerle büyük bir enflasyon ile karşı karşıyayız. Ayrıca kuzeyimizde yaşanan Ukrayna krizi nedeniyle ilerleyen günlerde gıda sorunlarını da ciddi bir şekilde yaşamaya başlayacağız.
Değerli Basın Mensupları,
Dünyada ve Türkiye’de ilaç sektörünün stratejik ve ekonomik yönden önemi büyüktür. Günümüzde devam eden Covid-19 salgını ilaç sektörünün önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye’de ilaç endüstrisini öncelikle bölgesel daha sonra küresel ilaç üretim merkezi konumuna getirmek için üretim kapasitesi ve teknolojilerinin etkin şekilde kullanılması gerekmektedir. Türkiye’de kamu harcamalarının artmasıyla birlikte, nüfusun hızla artması, demografik yapının değişmesi, yaşam sürelerinin uzaması, sağlık turizmine talebin artmasının sonucunda ilaç sektöründe büyüme olacaktır. Bu nedenlerden dolayı, gelecek yıllarda, ülkemizde sağlık sektörüne ve ilaca duyulan talep artacaktır.
Değerli Basın Mensupları,
Birinci basamak sağlık merkezleri olarak halkımızın başvurduğu eczanelerimizin ve eczacılarımızın sorunları giderek artmaktadır. Eski sorunlarımızın çözülmediği gibi yenileri de eklenmektedir.
Acilen çözülmesi gereken sorunlarımız;
- 2005 yılında yürürlüğe giren ancak enflasyon karşısında güncellenmeyen ilaç fiyat kararnamesinin acilen değişmesi gerekmektedir Eğer değişmez ise ilaç firmaları ilaç üretmeyecek ya da ülkemize yurtdışından getirilecek ilaçların tedariğinde de büyük sıkıntılar artarak yaşanmaya devam edecektir. Çoğu ilaç hayati öneme sahiptir. Hastalarımız tedavileri aksayacak ya da yapılamayacaktır. Ayrıca İlaç Fiyat Kararnamesinin güncellenmemesi sonucu artan ilaç fiyatları nedeniyle vatandaşımızın cebinden çıkan ücret arttığı gibi bu durumun ve yarattığı ilaç yokluğu krizlerinin, eczacılarımıza zararı daha büyük olmaktadır.
- Sosyal Güvenlik Kurumunun ödemeleri 3 ay sonra yapılmaktadır. Son 6 ayda enflasyonun yukarı yönlü çıkışı karşısında eczacılarımızın alacakları erimiş, kredi kullanımları artmıştır. Bu nedenle artan giderler karşısında eczacılarımıza da finansal ve yapısal kalkınma desteklerin sağlanmasını talep ediyoruz.
- Eczacılarımızın eczanelerinde ürettikleri, halkımızın yapma ilaç diye bildiği ilaçlar için ödenen bedeller yeni değil yıllardır maliyetlerin çok altındadır. Eczacılarımız eczanelerinde 2010 fiyatlarıyla majistral ilaç hazırlamaktadır. 2010 fiyatlarıyla bir şey alabilmek mümkün değilken eczacılarımız zararına ilaç yapma ve vicdanıyla baş başa bırakılan eczacımız hastasına ilacını kendisi zarar ederek hazırlamaktadır. Örneğin peru balsamı isimli hammaddenin 50 gramını 110 TL ye depodan mal edip, ilaç yaptıklarında SGK’nın bu hammaddeye ödemesi tam tamına 25 TL dir Bu şartlar altında ilaç yapımı ve eczacılık hizmet sunumu gerçekleştirilemez Acilen Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bu fiyatların güncellenmesi gerekmektedir.
- Resmi Gazete’de yayınlanan ancak bazı ilaç firmalarının keyifiyetleriyle uygulanmayan iskontolar nedeniyle hastalarımızın cebinden daha fazla ücret çıkmaktadır. Buradaki adaletsizliğin son bulmasını, firmaların uygulamaya riayet etmesinin sağlanması, sorunun çözümünün eczacı ve hastalarımıza yüklenmemesini istiyoruz.
- Kamuda çalışan doktor ve diş hekimlerine yapılan iyileştirmelerden mahrum bırakılan meslektaşlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesini istiyoruz. Kamuda eczacı istihdamının artırılmasını istiyoruz.
- Kamu sağlığını korumak ve hastalarımızın ilaca kesintisiz ulaşımını sağlamak için canla başla çalışan meslektaşlarımızın iş yükünü artıran angarya yaratan işlerden kurtulmak istiyoruz. Biz Mesleğimizi yapmak istiyoruz.
- Gereksiz açılan, eğitim kadrosu yetersiz ve teknik imkanları sınırlı olan fakülteler istemiyoruz. Eğitim yuvası olup bilim üreten, sadece binadan ibaret olmayan fakülteler istiyoruz.Ülkemizde eczacılık fakültesi mezunu insan ihtiyacı net olarak ortadadır. Mevcut fakülte sayılarıyla ortaya çıkan mezun sayısı ülkemizin istihdam edebileceği rakamların çok üstündedir.
- Halk sağlığını tehlikeye atacak, eskiden ilaç olarak ruhsatlandırılmış ve şu anda gıda takviyesi vasfında olan tüm ürünlerin internetten satışının yasaklanmasını ve Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmasını talep ediyoruz. Bu düzenlemeler yapılmadığı takdirde ilaç besin etkileşimleri ve kontrolsüz kullanım-dozlama hataları neticesinde halk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilere ek olarak kamunun sağlık harcamaları da artacaktır.
Değerli Basın Mensupları,
Eczacılar olarak dayanacak gücümüz kalmadı. Bıçak kemiğe dayandı. Derhal bu sorunların çözülmesi için gerekli olan adımların atılmasını istiyoruz. Daha sağlıklı ve güzel günlerde mesleğimizi icra etmek istiyoruz. Bir kez daha ebediyete uğurladığımız meslektaşlarımızı saygıyla anıyor, 14 Mayıs Eczacılık Bayramını kutluyorum.
Ecz. Bilal Arpacı
Kocaeli Eczacı Odası Başkanı
